Bu yazıda benim olduğum yerden baktığınızda dünya bir gökkuşağıdır ve gökkuşağının içinden geçen beni, kendini tanrı ve insan zanneden canlıları bulacaksınız...
Maalesef eğlencesini yitiren bir ülkede yaşıyor, ve kendimize alternatif gündemler yaratıyoruz.
Bu gündemin içinde bize sunulandan başkasını da bilmiyoruz...
Hedef gösteriyor, tahrip edici bir yıkımlar yaratıyor, herhangi bir prostesto altında ezilip basının B'sinin kalmadığı, trollerin sağlı sollu şamarlarına maruz kaldığımız bir kutuplaşmanın, like'lanma kuyusuna düşmüş klavye delikanların türediği ve savaş için paraları olanların fakirleri doyuramayacak kadar acizliklerini görüyor ülkem..
Bildiğimizi zannediyor herkes gibi profosör kesiliyor, yapabileceklerimizi değil sadece yapılanları eleştiriyor, düşünmeden konuşup yazıyor, hep aynı cümleleri sürekli yerlerini değiştirerek birbirimize kuruyor sadece ve sadece öfke kusuyoruz.
İcraat, maalesef yok..
Bazen, doğru yanlıştır ve bazen daha büyük kötülükler olmasın diye küçük kötülüklere izin verilir... Hani ruhunda yarattığımız boşluklara tekrar düşmemek için birine tutunursun ya benimde alışmaktan korktuğum için dokunmaktan vazgeçtiğim insanlar var baksanıza etrafınıza ya kiralığız yada satılık..
Benim yöntemim mi? Adaletli bir yöntem olduğunu düşündüğüm, yanlış yapanı utandırmak.. Utanılacak yüz bulabilirseniz tabii..
Kendilerini süslü cümlelerle ön plana çıkarmaya çalışanlar da olur tabii,
bu insanların mesleklerinin ne olduğu önemli değildir yada ne kadar maaş aldıklarının..
Öz güvenlerinin hat safhada olduğunu hissettirip aslında iç dünyalarında bir hiç olduklarını
kendilerine bile ifade etmekten acizdirler..
Bir bakmışsınız konuştuğunuz konunun dışında bulmuşsunuz kendinizi.
Sonradan görme, çakma genel kültür savaşında ve şekilciliğinin içinde boğulmaya başlamışsınız.
Sanki tek İngilizce konuşmayı bilen kendileriymiş gibi arada serpiştirmeleri bitmez mesela...
Aslında bu durum öz benliğinden uzaklaştıran herşeye takılıp kaldıklarının acı ve üzücü kalıntılarıdır.. Her türlü arzuya hırsa ve kurnazlığa sahip olan bu insanlar sokaktaki dilenciden ve tinerciden daha tehlikelidir çünkü onlar içimize aldığımız kişilerdir...
Ne çizerseniz çizin yada hangi fotoğrafı çekerseniz çekin, bir şeyin resmi aslında o şeyin kendisi değildir.. Çünkü benlik, yenildiğini, yanıldığını yada zayıflığını hiç göstermez.
Hep bir saydamlık hep bir soyutluk vardır..
Pes etmek tarzımız olmasın ama bazı insanlar içinde savaşmaya değmeyeceğini unutmayalım...
Her neyse, daha fazla cümle kalabalığından kaçarak,
bazen tek düşündüğüm irade denen o şeyin,
"insanoğluna, öldürücü şeyi ağzına koydursa ama öldürücü gücü ona bahsetmese" oluyor..
o insanlardan olmak dileği ile..
OknOkty
5 yorum:
Ozletme bu kadar kendini kardesim kalemine saglık
Bunları görebildiğin ve aktarabildigin icin..
"insanoğluna, öldürücü şeyi ağzına koydursa ama öldürücü gücü ona bahsetmese" oluyor..
o insanlardan olmak dileği ile..
gene o son cümle düşünrücü hep düşündürücü...
Forografa bayıldım...
Kalemine sağlık Okancığım
Kalemine sağlık Okancığım
Yorum Gönder