Bumerang - Yazarkafe
Bumerang - Yazarkafe

12 Haziran 2012 Salı

Teselli

      Özel günlere karşı, oldum olası antipati duymusumdur.

      Evlatlar anne-babalarını yada sevgililer sevgililerini senenin bir gününde daha çok sevmeye ve sevgilerini göstermek için de hediye almaya mecburdurlar gibisinden tüketim ekonomisinin eseri olan bu tuhaf adaletin benim için benimsenecek bir tarafı olmadı.
   
      Bir arkadaşımın davetlisi üzerine anneler gününde anne yemekleri yemeye gittik. Türkan hanımın yemeklerini bütün sofra kıtlıktan çıkmış gibi yerken bir ara ekmek kadayıfına gözüm takıldı. Aklım oradayken Türkan hanım ev yapımı olduğunu hatırlattığında yengemin, ayda bir ziyaretlerimde benim için yaptığı ekmek kadayıfı geldi aklıma.

      Yemek sonrası tatlı faslına geçildiğinde ekmek kadayıfının, tarihe yön veren şehirlerin başında gelen Afyonkarahisar'a ait olduğunu ve Yunanların sahiplenmeye çalıştıklarını söyledi Yusuf bey. Konu biraz tarihe girince Topkapı sarayı ve Aya İrini'ye kadar geldi.
   
     Aile fertleri Türkan hanımı pür dikkat dinlerken hiç çalışmadığım yerden sorunun cevabını düşür buldum kendimi .

"Aya İrini adını nereden alır bilir misin Okan?"

O anda papağanın sustuğunu ve bütün bakışların üstüme toplandığını görünce yanlış da olsa bir cevap vermem gerektiğini düşündüm.
"Bir anneden olabilir mi?" Cevabı verir vermez, "bilmiyorum neden demedim ki" diye hayıflanırken bakışların yön değiştirmesiyle biraz olsun rahatlamıştım ki verdiğim cevabın tutması bendeki karizmayı tavan yaptırdı.
 
      Tarih akademisyeni Türkan hanım cevaptan hoşnutluğunu tebessüm ile gösterdikten sonra Bizans tarihindeki anneleri anlattı bize.

      Bizans İmparatoriçesi Atina'lı Irene. Yunanistan taraflarından İstanbul'a gelen asil, ama fakir bir kız iken güzelliği sayesinde saraya alınıp Bizans imparatorlarından dördüncü Leo ile evlenerek bir erkek çocuk dünyaya getirmiş ve beş sene sonra dul kaldığı için oğlunun yerine geçerek tek başına idare etmiş.
Oğlu büyüyüp imparatorluğa hakim olmak isteyince, oğlunun gözünü kör ederek canını almış.
Buradan sonra başımı oynatmadan gözümün açısına giren herkesi gözlemlemek isterken benimle aynı düşünce de olan Gökçe ile göz göze geldik. Şok ifadesi takınılmış, mimiklerin renkliliği adeta birbirlerinin kopyasıydı.

      İktidar ve gücün hırsına yenik düşerek, devletin önde gelen büyüklerini de öldürtüp gücüne güç katmış,  Bizans tarihinin ilk ve tek kadın imparatoriçesi olmuş. Ama ekonomik sıkıntıların gelmesi ve halkın ayaklanmasıyla Irene'nin sonuda gelmiş. İsyan sonunda tahttan indirilip gizli aşk yaşadığı söylentileri olan maliye bakanı imparator yapılarak Irene büyük adaya sürülmüş. Oradan Limni'ye gönderilerek bir yıl sonra orada ölmüş.
Topkapı sarayının yanı başındaki ve İstanbul'un en seçkin konser mekanlarından biri olan Aya Irini Kilisesi adını bu evlat katili olan işte bu Bizans İmparatoriçesinden alıyormuş.

      Ne hikayeler var dedim, demez olaydım. Bizans İmparatoriçesinin ardından Çin İmparatoriçesinin hikayesini dinledim Irene'yi melek ilan ettim. Gerçi meleklerin bile temizliğinden şüphe eder olduk. Bunun içinde hep bir teselli ile yaşar hale geldik.

Teselli demişken, sevdiğimiz eski eşyalarla karşılaştığımız için değil, zaman kaybolduğu için teselli buluruz.

Ve belki biz de bu zamanın içinde kaybolduğumuz için teselli bulduk kim bilir...


Ayrıntılı bilgiyi
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0rene_%28imparatori%C3%A7e%29
adresinden bakabilirsiniz.

2 yorum:

Kopukluk yaşıyorum bazı yazılarında ama karşımdasın ve sanki dinledim seni okurken. Herkes yazılarında bunu veremez.

Anne ile kadın arasındaki farkı paylaştığın için teşekküler.

Tebrikler Okan.

Toplar, derler, esinlenir ve yazar. Yüzüne vurmaz pat diye kimsenin, önce susar eyvallah eder yerinin geleceğini bilir.. Sahtelelikleri ikiyüzlü yapmacıklığı gördüğü an koyar tepkisini, 32 dişini esirgemez insan olandan ama esirgemiş ise bir kere insan yerine koymaz kimseyi..

Çantası, telefonu pardon iphonu, cüzdanı, notlarla doludur.

Duygu adamıdır, surpriz adamıdır, vefa adamıdır. Hepimizin kadın tarafı vardır ama okn bizden daha çok adamdır.

Yani okn'ın yazıları candır can.